Genel manasıyla
okullardaki örgütsel çatışma öğretmenlerin ve idarecilerin kendi aralarında
veya katmanlar arasında görüş ayrılıklarına düşmesi demektir. Nedenlerini
maddeler halinde sayacak olursak:
Okul müdürleri çatışma yönetim stratejilerini belirlemeden önce aşağıda belirtilen madderi göz önüne almalıdırlar;
Tümleştirme Tekniği
Ödün Verme Tekniği
Hükmetme Tekniği
Kaçınma Tekniği
Uzlaşma Tekniği
1- İş
bölümü yapılırken öğretmenlere, idareciler tarafından kabiliyetleri göz ününde tutulmadan orantısız işler vermesi.
2- İdarecinin, gruplar arasında
görev dağılımı yaparken, farklı amaçlardaki öğretmenlere ortak
görev vermesi. Mesela bazı öğretmenlerin öğrencilerle neşeli vakit geçirme
hedefi varken bazılarının iş saatini doldurmak istemesi gibi.
3- Öğretmenlerin
meydana gelen hadiseleri farklı algılaması, kişiler ve gruplar arasında
kavgaları dahi ateşleyebilir. İdarenin mutlaka bir açıklamada bulunması
gerekir.
4- Görev verilecek
öğretmenlerin karar mekanizması içinde olmaması. Mesela öğretmene bir spor
faaliyeti görevi verirken sormamak ve yukarıdan baskıyla görev aldırmak.
5- Emir komuta
zincirine riayet etmemek. Mesela Okul müdürüne haber vermeden öğretmenlere okul
dışı görev vermek.
6- İletişim
eksikliği. Mesela idareci kadrosunun aldığı kararları öğretmenlere iletmemesi
veya eksik iletmesi. Öğretmenin gerektiğinde müdür veya yardımcısına
ulaşamaması.
7- Öğretmenlerin
kendilerini diğer öğretmenlerden farklı statüde görmesi. Bu tip problemler
ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerinin beraber çalıştığı okullarda sıkça
görülür. Lise öğretmenleri kendilerini diğerlerinden daha önemli görür.
8- Okul idaresinin
değişmesiyle öğretmenlerden bazılarının yeni yönetime alışamaması.
9- Yeni bir
teknolojinin veya sistemin okulda uygulanması. Mesela okullara akıllı tahta
alıp, bütün öğretmenlere kullanım zorunluluğu getirilmesi.
10- Okulun büyümesine
oranla yeteri derecede eğitimli idari personelin okullarda istihdam edilmemesi.
Genellikle mali dengelerden dolayı yeterli idari kadro ilave edilmez.
11- Öğretmenler ve
idare arasında çıkarların çatışması. Laboratuvar veya Multimedya odası
kullanımı öğretmenler arsında, para getiren bir mülkün kullanılması idari
sorumlular arasında genelde çatışma çıkarır.
12- Müdür
yardımcılığına veya koordinatörlüğe işi bilmeyen kişilerin getirilmesi,
kabiliyeti olan kişileri rahatsız eder
13- Kıt kaynakların
paylaşılması. Bütçe, ödenek, kadro, araç-gereç, yer gibi.
14- Bürokratik görev
dağılımının yapılmaması ve çalışanların işlerini net olarak bilmemesi.
15- Kuralsız yapılan
veya eleştiriye dayalı denetim.
16- Müdürle
öğretmenler arasında idare tarzı anlaşmazlığı. Her idarecinin kendine özgü
yönetim şekli vardır. Bazıları ödülü ön plana çıkarır bazıları cezayı.
17- Farklı milletlerden gelen idarecilerin personeli tarafından kabullenilmemesi.
18- Personelin kendi kalitesini idarecisinden yüksek görmesi.
19- Okulda çıkan
problemlere dogmatik çözümlerle yaklaşan idareciler. Problemin kaynağını
araştırmadan tarafları cezalandırmak veya bütün çalışanları cezalandırmak.
Çatışma yönetim
stratejilerinin eğitim kurumlarında etkili olması idarecinin çatışma
nedenlerini, taraflarını ve koşullarını anlayıp uygun yöntemi etkili bir
şekilde kullanmasına bağlıdır. Okul idarecilerinin çatışmaların doğasını anlamaları,
uygun yönetim şeklini belirlemeden önce çatışmayı bütün yönleriyle tanımlaması,
değişkenlerini belirlemesi ile ilişkili görünmektedir. Mayer (2009) in
tanımladığı altı stratejik ve anlaşılması gereken meseleleri eğitime
uyarlayınca karşımıza aşağıdaki maddeler çıkmaktadır;
1. Çatışmalardan
kaçınmanın, okul içindeki yıkıcı gücü ile yüzleşilmesi,
2. Okulda var olan
çatışmaların etkili yönetim stratejisi üzerinde çalışılması
3. Öğretmenlerin
kendi aralarında, öğretmen-öğrenci arasında ve öğretmen-okul yönetimi arasında
iletişimin teşvik edilmesi ve yeni iletişim kanalları üzerinde çalışılması,
4. Okul içinde
çatışma yaşayanlara, okul içinde güç kullanımı ve kullanılan güce doğru
karşılık verme adına eğitim verilmesi,
5. Okulda yaşanan
çatışmaların tartışmaya açılması ve anlaşmaların ne kadar önemli olduğunun
vurgulanması,
6. Düşük seviyedeki
çatışmaların verimi artırması adına teşvik edilmesi,
Okul müdürleri çatışma yönetim stratejilerini belirlemeden önce aşağıda belirtilen madderi göz önüne almalıdırlar;
• Okulda yaşanan çatışmalarda tarafların kimler
olduğunun ortaya konulması ve çatışma konusunun açıkça ortaya çıkarılması uygun
bir yönetim stratejisi belirlemeye yardımcı olur.
• Okullarda yaşanan çatışmalar tarafların birbirlerine
bağımlı olmasından kaynaklanabilir. Sınıfların kullanılması, derslerin ve
saatlerin paylaşımı, laboratuvarların kullanımı, araç ve gereçlerin paylaşımı,
nöbet çizelgesinin hazırlanması gibi konularda taraflar birbirlerine
bağımlıdır.
• Okullarda çatışan gurupların büyüklüğü de önemlidir.
Öğretmen-sınıf, öğretmen-öğretmen, öğretmen-idare, gurup öğretmen-idare gibi
farklı durumlarda farklı yöntemler takip edilmelidir.
• Çatışmayı yönetmek adına alınan kararlar okulda
kimleri etkilemektedir hesaplanmalıdır. Veliler, öğrenciler, öğretmenler veya
çalışan yardımcı işçilere göre konum belirlenmelidir. Çalışanların tamamını
kucaklayıcı çözümler tercih edilmelidir.
• Okul müdürü kendisinin de dahil olduğu çatışmalarda
objektif davranmalı, kişileri değil davranışları göz önüne almalıdır.
• Çatışmaların durumuna göre uygun bir süreç
belirlenmeli, ivedilikle çözülmesi gereken çatışmalar ihmal edilmemeli, süreç
takip edilmelidir.
• Çatışma yönetimi esnasında taraflar çözüm adına
sürece dahil edilmelidir. Çözüme katkısı olan taraflar çözümü benimseyecektir.
Rahim (1986) ve Bonoma (1979) kişiler arası çatışmaları çözebilmek için
iki boyut geliştirmişlerdir. Bunlardan birisi kişinin kendi ihtiyaç ve
beklentilerini karşılamaya çalışırken diğeri karşı tarafın ihtiyaç ve
beklentilerine önem verir. Rahim çatışma yönetim stilleri; tümleştirme
(integrating), ödün verme (obliging), uzlaşma (compromising), hükmetme
(dominating), ve kaçınma (avoiding) olarak beş gurupta incelenmiştir
(Karip,2003:64). Aşağıdaki şekilde bu beş stil ve boyutlar görülmektedir.
Yapılan araştırmalar çalışanların üstleriyle ödün verme, astlarıyla
tümleştirme, kendileriyle aynı konumdakilerle uzlaşma stilleri kullandığı
gözlemlenmiştir. Bu stiller işe yaramadığı zaman üstleriyle uzlaşma ve
hükmetme, astlarıylarıla da uzlaşma stilini kullandığı gözlemlenmiştir
(Bergmann ve Volkema, 1989: 8).
Tümleştirme Tekniği
Tümleştirme stili
çatışma esnasında bireyin hem kendi hemde karşı tarafın istek ve beklentilerine
önem vermesidir. Her iki tarafta ortak bir çözüm için ortak beklentiler
etrafında karar verir (Rahim ve Psenicka, 1989: 35). Tümleştirme stili
anlaşmazlıkların giderilmesinde en etkili yoldur. Bunalım dönemlerinde etkili
olan bu yönetim stili sonraki geniş dönemlerde etkisini kaybediyor. Bu stilde
her iki taraf da karşılıklı konuşarak ortak bir çözüm bulmaya çalışmaktadır.
Ödün Verme Tekniği
Ödün verme stilinde
taraflar çatışmayı sonlandırmak için kendi beklentilerinden vazgeçmesi ve karsi
tarafın beklentilerine göre davranmasıdır. Ödün verme stili hükmetme stilinin
tamamen karşıtıdır. Bu stilde kişinin kendine karşı ilgisi düşüktür fakat karşı
tarafın beklentilerine ilgi yüksektir (Rahim ve Psenicka, 1989: 34). Bazen ödün
vermek malubiyet gibi görünse de uzun sürede elde edilen güven duygusuyla daha
basarılı neticeler alınabilir.
Hükmetme Tekniği
Hükmetme stilinde
bireyin kendine ilgisi büyükken karşı tarafa ilgisi düşük seviyededir (Rahim ve
Psenicka, 1989: 34- 35). Yöneticilerin guruplar arsında çıkan çatışmaları
sonlandırmak için bireysel yetkilerini kullanması hükmetme stilini ortaya
çıkarmıştır. Bu yöntemi kullanan idareciler bireylerden çok kurumu ön plana
çıkaran çalışanlardan çok işe önem veren idarecilerdir (Gümüşeli, 2001: 13).
Korku ile baskı altına alınan çatışmaların bir çoğu daha sonra uygun ortamda
daha şiddetli bir şekilde ortaya çıkmakta ve daha fazla zaman ve emek
harcanmaktadır. Bu nedenle fazla gerekmedikçe bu yönteme başvurulmamalıdır
(Gümüşeli, 2001: 13).
Kaçınma Tekniği
Kaçınma stilinde taraflar,
hem kendi isteklerine hemde karşı tarafın isteklerine ilgisi düşüktür. Bir
araya gelip problem çözmek yerine yüzleşmekten kaçındıkları için tarafların
beklentileri karşılanamamaktadır (Rahim ve Psenicka, 1989: 35). Çatışamnın
çözülmesinde yönetici etkin rol almadığı için taraflarda tatminsizlik
yaşanmaktadır. Bu stil genelde kenara çekilme, ilgilenmeme veya olumsuz bir şey
duymak istememe gibi davranışları da beraberinde getirir. Çatışma her iki
tarafa da zarar verecekse görmezden gelip çatışmanın varlığını açıkça kabul
etmeme faydalı gibi görünür. Eğitimin iletişimsiz ortamda devam edemeyeceğini
bildiğimiz için öğretmenler için uygun bir stil değildir. (Gümüşeli, 2001: 16).
Uzlaşma Tekniği
Her iki tarafın istek
ve beklentilerini tam olarak karşılamanın mümkün olmadığı durumlarda, bazı
isteklerden vazgeçerek her iki tarafında memnun olabileceği bir sonucu elde
etme stili uzlaşma stilidir. Uzlaşma stili bireyin hem kendisine hem de
karşısındakine ilgisinin olduğu çözüm şeklidir (Rahim ve Psenicka, 1989: 34).
Her iki tarafında problem çözmek istemesi gerekmektedir. Hükmetme stilinin
aksine taraflar arasında düşmanlık düşük seviyede görülmektedir. Yaygın olarak
kullanılan stil değildir. Her iki tarafında problemin çözümüne pozitif
bakmasını gerektirir.
Bergmann T. J. ve
Volkema R. J. (1989), Understanding and Managing Interpersonal Conflict at
Work: Its Issues, Interactive Process, and Consequences, Managing Conflict: An
Interdisciplinary Approach, Praeger Publishers, New York.
Gümüşeli, A. İ.
(2001). İlköğretim Okulu Müdürlerinin Çatışma Yönetim Stilleri ile
Öğretmenlerin İşdoyumu Arasındaki İlişki, Yayınlanmamış Araştırma, İstanbul, 2001.
Karip, E. (2003). Çatışma
Yönetimi. Pegem A Yayıncılık. Ankara. ss.2.-71
Mayer, B. (2009). Staying
with Conflict: A Strategic Approach to Ongoing Disputes. Hoboken, USA: Jossey-Bass, s.6
Rahim, M. A., &
Psenicka, C. I. (1989). Integrative and Distribute Dimensions of Styles of
Headling Interpersonal Confl ict. New York: Praeger