29 Temmuz 2017 Cumartesi

5 Büyük Kişilik Modeli



Üniversite ve Okullar gibi eğitim kurumlarında, kurumun hedefine hizmet edenler ve bu hizmetten yararlananlar insanlardır. Sağlıklı bir eğitim için etkili bir iletişim olması gerekir. Doğru bir iletişimle geçen eğitim ve öğretim süreci topluma psikolojik yönden sağlıklı ve üretken bireyler kazandırır.
Eğitim kurumları toplumsal açıdan küçük bir örnek olarak kabul edilebilir. Tüm toplumu oluşturan katmanlardan farklı psikolojilerdeki bireyler bir araya gelerek kurumun kaliteli insan yetiştirme hedefine hizmet ederler. Pozitif iletişim içindeki bireyler işlerini kısa sürede uyum içinde bitirebilirler. Nasıl bir fabrikada çarklar birbirine muhalif olmadan, birbirlerine destekle hareket ederse, temel yapısı insan olan eğitim kurumları da uyum adına doğru bireylerden oluşması veya insani problemlerini en aza indirebilen profesyonel iş yapabilen bireylerden oluşması beklenir.

Okullar yapı olarak üniversitelerden biraz farklıdır. Üniversite idari kadrosu hem eğitim kalitesi yönüyle okullardan yüksek, hem de sayı yönüyle çok fazladır. Öğrenci sayısı 300 civarında olan bir okulda birer adet müdür, müdür yardımcısı, kayıt görevlisi, alım satım sorumlusu ve koordinatör yeterliyken, yaklaşık 5000 öğrencinin bulunduğu bir üniversitede 200 civarında kişi okullardaki bu 5 kişinin görevini yerine getirmektedir.

Okullarda müdür aslında bütün eğitim ve öğretim faaliyetleriyle beraber hem öğretmenlerden hem de destek veren idari kadronun verimli çalışmasından sorumludur. Yardımcısını, öğretmenlerini, idarede çalışanlarını, öğrencilerini ve velilerini gözlemlemek, yanlış giden bir hadisede duruma müdahale etmek zorundadır. Motivasyonunu kaybeden bir okul müdürü, birçok kişinin işlerini aksatmasına ve memnuniyetsizliğin artmasına sebebiyet verecektir. Artan memnuniyetsizlik öğrenci kaybını artıracak ve kurumu maddi çıkmazlara sürükleyebilecektir.

Müdür yardımcısı, okulun eğitime bakan yüzüdür. Öğretmenlerin akademik ihtiyaçlarının belirlenmesi ve pedagojik formasyon kazandırılması, öğrencilerden geri bildirim (feedback) alınması, eğitim ve davranış olarak hedefe giden yolda olunup olunmadığını kontrol süreklilik gerektirir.
Kayıt görevlisi, okulun vitrinidir. Velilerin güler yüzle karşılanması ve belge işlerinin eksiksiz ve zamanında yapılması okula karşı güvenlerini ve sempatilerini artırır. Çıkan problemlere karşı görevlinin kontrolü  bırakmadan serinkanlılıkla kontrolü, oluşabilecek birçok komplikasyonu önler. Verilere zamanında ve eksiksiz ulaşabilmek için kayıt sorumlusunun görevini eksiksiz yapması şarttır. Dosyalama işlemi sadece öğrenci velilerin bilgilerine ulaşmak için değil, devlet kontrolü esnasında müfettişlere ibraz etmek için de gereklidir. Doğru tutulmayan kayıt okulun kapanmasına ve birçok kişinin işsiz kalmasına da sebep olacaktır.

Müdür, yardımcısı ve kayıt görevlisi her zaman strese ve ağır iş yüküne dayanıklı çalışanlar olmalıdır. İşlerin doğru organizasyonu verimi artırır, iş kaybını azaltır ve veli, öğrenci ve çalışanların kurumla alakalı memnuniyetlerini artırır. Uyum içinde çalışan bireyler, takım ruhuyla riskleri en aza indirebilir ve enerjinin birbirlerine direnç göstererek azalmasını engeller, az bir iş gücüyle birçok işin kısa sürede tamamlanmasına olanak verir. Zor zamanlarda hızlı çözüm bulma yeteneği (critical thinking),çalışanların sorumluluk alarak problemlere çözüm bulma, inisiyatif alma becerisini geliştirir. Bir araya gelinerek alınan kararları uygulamak, görüş ayrılıklarını en aza indirir. Kurallı davranışlar, hatayı aza indirir. Okulun idaresinde alınan kararları kontrol müdüre aittir ve bu göreve başkalarının müdahale etmesi kargaşaya sebebiyet verebilir.

Eğitim uzun soluklu bir süreçtir. Öğrencilerin yaşlarına göre gerekli bilgi ve becerileri kazanması bir günde olmaz. Dönemlik ve yıllık hedeflerin kontrolü sınavlarla ve gözlemlerle yapılır. Sabırlı olmayan bir idare, bireylerin ileride psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Unutmamak gerekir ki civciv bile 21 günde yumurtadan çıkmaktadır. Sabırlı olmak ve uzun süreli kontrol temrin olarak çalışılmalı ve her zaman çalışanlara hatırlatılmalıdır.

Müdüre yardımcı olan diğer idari kadroların işlerini zamanında yapması ve işlerini planlayarak yapması gerekmektedir. Alım işlerinden sorumlu kişi, öğrencilerin aktivitesinde gerekli malzemeleri zamanında almasa hem dersler aksar hem de şikayetler gelmeye başlar. Memnuniyetsizlik artar. Küçük okullardaki küçük hadiseler yıkıcı etkilere kısa sürede sebep olabilirler. İdarecileri seçerken kişiliklerine dikkat etmek gerekir. Doğru kişiye doğru işi vermek problemleri azaltır.

Genel olarak Poul Costa’nın (1987) grupladığı 5 çeşit karakter vardır. Tabiki farklı karakter sayısı dünyadaki insan sayısı kadardır. Her insan özeldir, psikolojisi de aynıdır. Bu 5 sadece birbirine yakın karakterlerin isimlendirilmesidir.

Yeniliklere açık model (Openness to Experience) insanlar genellikle sanatsaldır, duygusaldır,maceracı ruh taşır, sıradışı fikirleri vardır ve aklına esenleri denemek isterler. Bu karakterdeki insanların zekadan kaynaklı merakları, üretkenlikleri ve iş yapma kapasiteleri vardır. Genelde hayal dünyası geniş ve bağımsız insanlardır. Farklı tip aktiviteleri sıkılmadan tekrar edebilirler. İş hayatında genelde tercih edilmeyen tiplerdir.

Tertipli, organize modelde (Conscientiousness) insanlar kandilerini kontrol edebilen, disiplinli, görev bilinci olan, kendine güvenen, düşünerek iş yapan ve işlerini zamanında bitirebilenlerdir. Bu grubun motivastonu inançlarından değerlerinden ve çevresinden gelmez, onların tabiricaizse fıtratları bu şekildedir, sonradan kazanılmamıştır. Bu grup insanlar bir işe başlamadan planlamalar yaparlar, işlerini akışına bırakmazlar. Sıkı çalışırlar ve güvenilirdirler. Bu modeldeki insanlar ne kadar kurallarına sıkı kıya bağlıysa o kadar akademik başarıları yüksektir.

Dışa dönük modeldeki (Extraversion) insanlar enerjiktirler, her zaman pozitif duygulara sahiptirler, konuşkanlardır, kendilerine güvenirler, sosyaldirler ve diğer çalışanlarla iletişim kurmaya çalışırlar. İçine kapanık insanlar bireyselliğe önem verirken dışa dönükler gruplarla çalışmayı severler. Dışa dönük ve yenilikçi gruplar çoğunlukla tehlikeli sporlara merak duyarlar.(Tok,2011).
Uyumlu modelde (Agreeableness) insanlar arkadaş canlısı ve bağışlayıcıdırlar. Şüphecilikten ve egolarından uzak dururlar. Diğer insanlara yardımcı olmaya çalışırlar. Uyumdan uzaklaştıkça otoriterlik zorbalık artar. Enteresandır, Amerika’nın batı eyaletlerinde uyumluluk daha fazla ölçülmüştür.

Hassas sinirli modelde (Neuroticism) insanlar öfke, heyecan, depresyon veya kimsesizlik gibi duyguları yaşamaya meyillidirler. Sinirli tipler çabucak uyumsuzluk gösterirler, öfkelenir ve kontrolü kaybederler.Watson and Clark (1984) a göre bu grup insanlar mutsuzdurlar ve üzgündürler. Sinir azaldıkça sakinlik artar.

Bu karakter grupları birbirine karışabilir, iyi analiz yapılması gerekir.

Üniversitelerin verimli çalışması sistemlerinin kusursuzluğuyla doğru orantılıdır. Küçük okullarda bireylerin yaptığı işleri, üniversitelerde gruplar yapar. Öğrenci işlerinde çalışan onlarca kişi vardır. Muhasebe okulda bir kişiden sorulurken burada bir department dolusu insan vardır. İş bölümü ve sistem, şahısların bireysel özelliklerinin önüne geçer. İş yoğunluğu fazla olan insanlar işlerini aksatmadan yapmak zorundadır. Okulların sorumluluğu sadece bir kuruma karşı iken üniversiteler devletin birçok katmanına cevap vermek zorundadır. Mezunlarının iş hayatlarında başarılı olması, üniversitelerin başarısıyla doğru orantılıdır. Karakter ve altyapı olarak okullarda hazırlanan bireyler, iş hayatına kazandırılmak için şekillendirilir ve başarılı bir öğretmen, mühendis veya doktor olarak hayatın kademelerine yerleştirilir. İşlerini eksiksiz, zamanında ve doğru yapan idarecilerin bulunduğu bir kurum, başarının anahtarıdır.

Saygılarımla.

McCare,R.R. & Costa P.T. )1987). Validation of the five factor model of personality accross ınstruments and observers. Journal of Personalıty and Social Psychology, 52(1),81-90.

Tok, PhD, S. (2011). The Big Five personality traits and risky sport participation. Social Behavior and Personality: An international journal, 39, 1105-1112. 

Watson, D., & Clark, L. A. (1984). Negative Affectivity: The disposition to experience aversive emotional states. Psychological Bulletin, 96, 465-490.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder