Bu yazımızda
iletişim kavramının tanımını yapıp, sürecinden bahsedip, kısaca türlerini
anlatıp asıl konumuz olan eğitimde iletişime odaklanacağız. Eğitime bakan
yönüyle, konsept ve teorileri özetleyip, dünyada sınıf içinde ve okul
ortamındaki iletişim tecrübelerinden bahsedip, okullarda iletişimin nasıl
ölçülebileceğini ve eğitim zincirindeki katmanlara tavsiyelerde bulunacağız.
İletişim
Bilginin karşıdaki
bir kişiye gönderilmesi ve aktarılmak istenen mesajın alıcı tarafından alınıp,
anlaşıldığı yönünde karşı cevap almayı içeren bir süreçtir (Gordon &
Schneider, 1991). İletişim süreci
ise bilginin bir verici ile bir alıcı arasında aktarılmasını içerip, kişinin
karşısındaki kişiyi ikna etmesi, bilgilendirmesi, teşvik etmesi ya da onda
istenen bir davranış ya da düşünce biçimini geliştirmesi amacıyla kullanılır (Gordon
& Schneider, 1991).
İletişim Süreci
Mesajın bir
gönderenden bir alıcıya ulaşıp alıcının gönderdiği dönüt de dahil olmak üzere
sekiz basamaktan oluşan bir süreçtir (Lunenburg & Ornstein, 2012).
Bu sürecin ilk
basmağı, iletişimi başlatan kişi olan gönderenin mesaj diye adlandırılan fikir
ya da düşüncenin oluşturulması aşamasıdır. İkinci basamak ise bu mesajın sözlü
kelimeler ya da sözsüz işaretlerle ya da iletişimi sağlayan diğer sembollerle
kodlanmasıdır. Bu basamakta iletilen anlam değil üretilen kodlardır. Anlamak,
alıcı tarafının algısına dayalıdır. Sürecin üçüncü basamağı ise oluşturulan
mesajın bir taşıyıcı kanalla alıcıya iletilmesidir. Yüz yüze konuşma, telefon,
mail, cep mesaj vs. gibi kanallarla mesaj iletilir. Karşı taraftan alınan
mesajın çözümlenmesi ise sürecin dördüncü basamağıdır. İletişimi engelleyen
bariyerlere gürültü denir ve bu basamakta mesajı engelleme adına sıkça görülür.
Mesajın alınıp çözümlenmesi beşinci basamaktır ve altıncı basamakta alınan
mesajın kabul edilip edilmeyeceğine dair karar almadır. Bu süreçte mesajı
gönderenin konumu, ikna kabiliyeti, güvenilirliği vs. gibi etkenler mesajın
alınıp kullanılma kararını etkileyebilir. Yedinci basamak alıcının mesajı
uygulamaya geçirmesi veya daha sonra kullanmak üzere kaydetmesidir. İletişimin son
basamağı işe geri bildirimdir (dönüt). İletişim sürecinde karşılaşılan
sorunların temelinde gönderen ile alıcı arasında geri bildirim mekanizmasının
işletilememesi yatmaktadır. İdarecilerin her zaman bütün iletişim yollarını
açık tutması gerekmektedir.
İletişim, sözlü
ve sözsüz olarak iki şekilde gerçekleşir (Aamodt,2008). Hatta sözsüz iletişim, sözlü iletişim kadar sık
kullanılmaktadır. Sözsüz iletişim; beden dilinin kullanılması kinezik, mekan ve kişisel mesafe
kullanılması proksemi, farklı seslerin
kullanımı paralinguistik ve zaman
kullanımı olarak da kroksemi olarak
dört çeşitte incelenmiştir (Lunenburg & Ornstein, 2012).
Gürsel (2012) iletişimi formal ve informal
olarak iki başlıkta inceler. Formal iletişim yapılandırılmış kanallar üzerinden
yürür. Yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya, yatay ve çapraz olarak dört farklı
şekilde gerçekleşir. İdarecinin çalışanlarına tebliği yukarıdan aşağıyadır.
Çalışanların dilek ve isteklerini idareciye bildirmesi aşağıdan yukarıya bir
iletişimdir. Öğretmenlerin kendi arasında, idarecilerin kendi aralarında görüşmeleri
yatay iletişimdir. Çapraz iletişimde idareci doğrudan çalışanlarıyla görüşür ve
geri bildirim alır. Yüz yüze bir iletişim olduğu için kurumdaki problemlere
daha hızlı müdahale edilebilir.
Eğitimde İletişim
İletişim, 21. Yüzyılın
en önemli kabiliyetlerinden biridir ve okullarda iletişimle ilgili yeterli çalışma
yapılmış sayılmaz. Geçmişte iletişim çoğunlukla öğretmenden-öğrenciye şeklinde
irdelenmiş ve ‘Nasıl etkili öğretim yapılır?’ a odaklanılmıştır. İletişim
konulu televizyon programlarında çoğunlukla sözlü ve sözsüz iletişim
tekniklerine odaklanılmıştır.
Eğitmenler
okullarında etkili bir iletişim dersi vermek istiyorlarsa mutlaka bu eğitimi
sistemlerine ilave etmeli ve pratiklerle pekiştirmelidir.
Günümüzde
iletişimin kapsamı genişlemiş ve toplu iletişim (McQuail, 2010), bilgisayar
destekli iletişim (Walther, 1996), bireyler arası iletişim (Jensen, 2013) vs. gibi
birçok konu başlığı ilave edilmiştir ve birçoğu okullarda eğitimle ilgilidir.
İletişimsel
yeterlilik, McCroskey (1998) tarafından ‘bireyin bilgiyi aktarma veya taşıma
kabiliyeti; konuşma ve yazma becerisi’ olarak tanımlanmıştır.
Bilgisayar
destekli eğitim (Computer Mediated Communication (CMC)), teknolojinin
ilerlemesiyle günlük hayatımıza girmiştir. Çoğunlukla öğrenciler arası
iletişimde kullanılmaktadır.
Bireyler arası
iletişim beklentisi sınıflarda öğretmenin iletişim beklentisi olarak tezahür
eder. Öğretmenin iletişime geçme gayreti öğrenmeyi artıran faaliyetlerdendir
(Myers, 2002). Bu gayret sınıfta göz kontağı, öğrencinin adını tekrarlama,
konuşurken kafa sallama gibi hareketlerle gözlemlenir. Bu davranışlar
öğrencinin ders doyumunu, memnuniyetini artırır (Hackman&Walker,
1990).
İletişimi Ölçme ve Değerlendirme
Maalesef,
eğitimde iletişimi ölçen bir test veya sınav yok. İş dünyasında kullanılan
farklı uygulamalar eğitime uyarlanabilir. Basamaklı değerlendirme genelde iş
dünyasında kullanılan bir çeşittir. Değerlendirilmek istenen başlıklar kırmızı
kaleme bir kağıda yazılır ve tek tek gözlemlenerek puanlanır. Bu yöntemle hem
iletişim yeteneği ölçülür hem de iletişim kabiliyeti geliştirilir. Cameron ve
Dickfos (2013) iletişim yeteneğini ölçen ve kişilerin kendine, iletişimdeki özgüvenlerine
göre puan verdiği, neticesinde bir değer ortaya koyan kendi sistemlerini
geliştirdiler. Sesin kullanımı, izleyici ilgisi, sunum gibi başlıklarla
değerlendirme yapmaya çalıştılar.
Diğer bir yöntem
doktorların hastalar üzerinde ilaçların etkisini ölçmek için kullandıkları
yöntemdir. Hobgood, Riviello, Jourilez, Hamilton ve arkadaşlarının (2002), kişisel
gözlem raporu, raporlu gözlem, arkadaş düşüncesi, vb. gibi başlıkları içeren
testi sınıflara uyguladılar.
Son dönemlerde
eğitim iletişimi sektöründe medya okur-yazarlığı ilgi odağı olmaya başladı.
Medya
okur-yazarlığı; medya mesajlarını anlama, analiz etme, değerlendirme ve farklı
formlarda mesaj üretebilmek olarak tanımlanmaktadır (Aufderheide &
Firestone, 1993). Hala geliştirilme aşamasında olmasına rağmen Chang ve
arkadaşları (2011) ilkokul seviyesinde kullanmak üzere Medya Okur-Yazarlığı Kişisel
Değerlendirme Tablosunu (MLSS) geliştirmişlerdir. Dijital medya okur-yazarlığı
üzerine de çalışmalar mevcuttur.
Dwyer ve
arkadaşları (2004), sınıf içi iletişimle doğrudan ilgili olan Öğrenim İklimini
ölçmeye yarayan çalışmalar yapmıştır.
Tavsiyeler
İlk tavsiyemiz;
Eğitimciler, öğrencilerin iletişim becerilerini geliştirmek için ortak terimler
üzerinde çalışmalı ve iletişim hedeflerini eğitime dahil etmelidir.
İkinci tavsiye;
Öğretmenler, öğrenciler, veliler ve idarecilerin 21. yüzyıl iletişim yeterlilikleri
için çaba göstermeleri gerekir.
Üçüncü; her okul
kendi kapasitesine göre iletişim gereksinimlerini belirleyip bunlara göre
programlar üretmelidir.
Dördüncü;
Öğretmenler ve eğitimciler başka ortamlarda kullanılan iletişim programlarını
gözlemlemeli ve okullarına uyarlamalıdır.
Beşinci; okullar
kendi değerlendirme sistemlerini verilen örneklere göre geliştirmeye
çalışmalıdır.
Altıncı;
üniversitelerde bu konularda yazılmış tezler ilham verebilir. Mutlaka araştırmalar
yapılmalıdır.
Yedinci;
öğrencilerimizi yaşadığımız zamanın gereksinimlerine göre değil, gelecek
zamanın gereksinimlerine göre yetiştirmeliyiz.
Aamodt, M.G. (2008). Industrial/Organizational Psychology:
An Applied Approach (5th Edition). Belmont, CA: Wadsworth/Thompson.
Aufderheide, P., & Firestone, C. M. (1993). Media
literacy: A repon ‘Q/‘the H (lll0i't (tl leadership conference on media
literacy. Washington DC, USA: Aspen Institute, Communications and Society
Program.
Cameron, C., & Dickfos, J. (2013). “Lights, Camera,
Action!” Video Technology and Students’ Perceptions of Oral Communication in
Accounting Education. Accounting Education, 23(2), 135-154.
doi:10.1080/09639284.2013.847326.
Chang, C. Y. et all. (2011). User attitudes toward dedicated
e-book readers for reading: The effects of convenience, compatibility and media
richness. Online Information Review, 35(4).
Dwyer, K. M., et all (2004). Attachment, friendship, and
psychosocial functioning in early adolescence. The Journal of early
adolescence, 24(4).
Gordon, R.A. & Schneider, G.T. (1991). School-Based
Leadership: Challenges and
Opportunities (3rd Edition) Dubuque, IA: Wm. C.
Brown Publishing.
Gürsel, M.
(2012). Türk Eğitim Sistemi ve Okul Yönetimi: Kuramlar, Süreçler, Uygulamalar. 9. Baskı. Eğitim
Yayınevi. Konya.
Hackman, M. Z.,
& Walker, K. B. (1990). Instructional communication in the televised
classroom: The effects of system design and teacher immediacy on student
learning and satisfaction. Communication Education, 39(3), 196-206.
Hobgood CD,
Riviello RJ, Jouriles N, Hamilton G. (2002). Assessment of communication and
interpersonal skills compentencies. Acad Emerg Med. ;11:1257–69.
Jensen, K. B.
(Ed.). (2013). A handbook of media and communication research: Qualitative
and quantitative methodologies. Routledge.
Lunenburg, F. C.,
& Allan, A. C. Ornstein, (2012). Professor Department of Educational Leadership &
Counseling (6th Edition). Texas: Sam Houston State University.
McCroskey, J. C.
(Ed.). (1998). Communication and personality: Trait perspectives. Hampton Pr.
McQuail, D.
(2010). McQuail's mass communication theory. Sage publications.
Myers, S. A.
(2002). Perceived aggressive instructor communication and student state
motivation, learning, and satisfaction. Communication Reports, 15(2), 113-121.
Walther, J. B.
(1996). Computer-mediated communication: Impersonal, interpersonal, and
hyperpersonal interaction. Communication research, 23(1), 3-43.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder